Bazen kendimizi bir topluluğun önünde gerilmiş bir ipin üzerinde yürürken hissedebiliriz. Bize bakan gözler, fısıldamalar bizi gerebilir.
Yaptığımız işin değerlendirileceğini bilmek bize kaygılı hissettirebilir. Bu gibi durumlarda hissettiğimiz bu duygu bizi rahatsız edecek düzeye ulaşabilir vee çeşitli fizyolojik belirtiler bu duyguya eşlik edebilir. Psikoloji literatüründe bu durum değerlendirilme anksiyetesi olarak adlandırılır. Bu yazımızda sizlerle değerlendirme anksiyetesi üzerinde durmak istiyoruz. Birinin sizin yaptığınız işi değerlendirmesi kaygılanmanıza yol açabilir. Bu noktada önemli olan bu kaygının sizin performansınızı ne kadar etkilediğidir. Örneğin yüksek lisans teziniz için savunma yapacaksınız ve istediğiniz gibi geçerse yüksek lisansınızı bitirmiş olacaksanız. Savunma yapmadan önce kaygılandığınızı hissettiğinizde bu durumun performansına nasıl etki edeceğini düşünelim. Bu kaygı sizin sunum performansınızı artırabilir ya da tam tersi istediğiniz performansı sergilemenizin önüne geçebilir. İpin üstünde yürüyen cambazda olduğu gibi hatalar, uygun olmayan eylemler ve davranışların sadece bir yönünü temsil eder fakat zarar bireyin bütünlüğüne yöneliktir. Birey kendi güvenliği için katı kurallara uymak zorunda olduğunu hisseder buna bağlı olarak sorunsuz performans kendisine dair imajı tazeler ve statüsünü korur. Başarısızlık ise bu imajı parçalar. Buradan da anlaşılacağı üzere değerlendirilme anksiyetesi bireyin kendi algısını doğrudan etkileyen bir anksiyetedir. Bireyde gözden düşme inancı gelişebilir. Bu inanç karşısında kendinizi huzursuz, gergin hissedebilirsiniz. Kaygının genel belirtileri olan el ayak titremesi, kalp hızında artış, nefes alışverişinde artış gibi fizyolojik belirtilerle karşılaşabilirsiniz. Bu durum karşısında kendinize karşı soracağınız birkaç soru, durumu anlamlandırabilmenize ve yaşamış olduğunuz kaygıyla baş edebilmenize yardımcı olabilir. Bu sorulara değinecek olursak;
1) Bu durum hangi dereceye kadar yeterliliğimin ve kabul edilebilirliğin bir testidir?
2) Değerlendiricilere göre benim statüm ne?
3) Değerlendirmecinin tavrı nasıl? Kabul edici ve empatik mi yoksa reddedici ve ilgisiz mi?
4) Zor bir değerlendirme sürecinde becerilerime ne kadar güvenebilirim?
5) Varlığımın dikkat dağıtıcı kaygıyla zarar görme olasılığı nedir?
Bu sorulara cevaplarınız sizin kaygınızı anlamanızı, anlamlandırmanızı sağlayarak anksiyete yazımızda bahsettiğimiz baş etme yollarından hangisinin sizin için uygun olacağına dair ipucu verebilir. Ama unutulmamalıdır ki bu sorulara verdiğiniz cevaplar karşısında kendinizi kötü hissedebilir ve bu durumla baş edemeyeceğinizi düşünebilirsiniz. İşte bu gibi durumlarda sizlere yardımcı olabilmek için, sizi yargılamadan koşulsuz kabul eden ruh sağlığı uzmanları vardır.
Commenti